MESAİ SAATLERİMİZ

Telefon Numaralarımız;
+90 252 317 05 28
Mesai Saatlerimiz;
Hafta İçi: 09:00-17:00
Cumartesi: 09:00-13:00
Acil Durumlarda 24 Saat GSM' numaralarımızdan Ulaşabilirsiniz...

Haberler

Kusma ve İshalli ÇocuÄŸa Yaklaşım Kusma ve ishal her yaÅŸta çocukta sık görülen yakınmalardır. Aynı anda baÅŸlayabilir veya kusmanın ardından ishal gelebilir. Kusma ve ishalin pek çok nedeni olabilir, ancak en sık kusma nedeni sindirim sistemine alınan bir virüs veya yenilen gıdalardır. İshal de en sık yenilen gıdalardan, enfeksiyondan veya antibiyotik alımından ortaya çıkar.  Kusma anne babaları en çok endiÅŸelendiren belirtilerden biridir. Bu endiÅŸe ve panikle de bazen yanlışlar yapabilirler. ÖrneÄŸin çocuÄŸun susuz kalacağından korkup hızla birÅŸeyler içirmeye çalışmak doÄŸru deÄŸildir. Evet, sıvı alması gerekmektedir, ama bunun yavaÅŸ yavaÅŸ, yudum yudum olması emilebilmesine olanak saÄŸlayacaktır. Yemek için teklifte bulunmamak en iyisidir. Altta ciddi bir neden yoksa, çoÄŸu kusma yaklaşık 12 saatte geçecek, çocuk rahatlayacaktır. Yudum yudum vereceÄŸiniz sıvı, su veya doktorunuzun önereceÄŸi tuz-ÅŸeker karışımı olabilir. Kusma azalınca sıvı verme hızını arttırabilirsiniz. Ancak, çocuÄŸun susuz kaldığından endiÅŸe ediyorsanız, kaybını yerine koyamadığınızı düşünüyorsanız, hemen doktorunuza ulaÅŸmalısınız. Sindirim sistemine aldığımız virüsler, önce kusma ardından ishale yol açarlar. İshalde de çocuÄŸun sıvı kaybını karşılamak çok önemlidir. EÄŸer, ishalle kaybettiÄŸi sıvıyı verdiÄŸiniz içeceklerle telafi edebiliyorsanız, ne kadar sık gaita yapsa da sorun olmayacaktır. EÄŸer, yemek istiyorsa, barsak hareketlerini hızlandırmayacak muz, ÅŸeftali, elma, patates, ekmek, pirinç, yoÄŸurt ( özellikle probiyotik yoÄŸurt ) gibi gıdalar verebilirsiniz. EÄŸer hasta anne sütü alan bir bebekse, emmeyi sürdürmekte fayda vardır, böylece ishali daha kolay atlatacaktır. Kusma ve ishal durdurucu ilaçları, doktorunuz genellikle önermeyecektir. Çünkü; kusma ve ishal vücudun kendini rahatsız eden maddeyi uzaklaÅŸtırması için faydalı mekanizmalar olarak kabul edilmektedir.  ? Details...

SuçiçeÄŸi SuçiçeÄŸi, varisella- zoster virüsünün yol açtığı döküntülü bir hastalıktır. En sık ilkokul çağındaki çocuklarda görülür, kış sonu ve ilbaharda salgınlar yapar.  SuçiçeÄŸinin kaşıntılı, su dolu kabarcıklardan oluÅŸan döküntüsü önce gövde ve yüzde baÅŸlar, ardından ağız içi dahil olmak üzere tüm vücuda yayılır. Hasta çocukta ateÅŸ, iÅŸtahsızlık, halsizlik görülür. Çok bulaşıcı bir hastalıktır. Solunum yolu ve yakın temasla bulaşır . Ev içi temasta bulaÅŸma riski % 80-90 'dır. Tüm döküntü kabuklanana kadar ( yaklaşık 1 hafta ) bulaşıcıdır. Hasta çocuk 1 hafta sonra okula gidebilir. Hastayla temastan 10-21 gün sonrasında da diÄŸer çocuklarda döküntü baÅŸlar. Hasta çocuÄŸun izole edilmesi önemlidir, ancak döküntü baÅŸlamadan 1-2 gün öncesinde de bulaşıcı olduÄŸundan diÄŸerlerini tam olarak korumak için yeterli olmayacaktır.  1 yaşı dolduran çocuklar aşıyla korunabilir. SuçiçeÄŸi geçirmemiÅŸ hamileler, yenidoÄŸan bebekler, bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir hastalığı olanlar suçiçeÄŸi ile temastan kaçınmalıdırlar. Hastalığın sık görülen ateÅŸ, kaşıntı gibi yakınmalarına karşı doktorunuz bazı ilaçlar önerecektir. Özellikle kaşıntının önlenip cilt döküntüsünün iltihaplı yaralara dönüşmesi engellenmelidir.  ? Details...

Kızamık Kızamık, bir tür virüsün neden olduÄŸu döküntülü bir hastalıktır. Önce basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi baÅŸlar, ardından yüz ve enseden baÅŸlayan, gövdeye de yayılan kırmızı renkte döküntü ortaya çıkar. Henüz aşı olmamış ve anneden geçen korumanın azaldığı bebekler, okul öncesi dönemdeki çocuklar, bağışıklık sistemi zayıf kiÅŸiler, 2 doz kızamık aşısı yapılmamış kiÅŸiler hastalığa yakalanma için yüksek riskli gruplardır.  Mikropla temastan sonra kuluçka dönemi 10-12 gündür. Önce; ateÅŸ, halsizlik, iÅŸtahsızlık, gözlerde sulanma ve kızarma, öksürük ve burun akıntısı baÅŸlar. 2-3 gün içinde, yanak içlerinde beyaz benekler, bundan 2 gün sonra da yukarıdan aÅŸağıya doÄŸru ilerleyen kırmızı döküntü ortaya çıkar.  Kızamık geçiren hastalarda, özellikle iyi beslenmemiÅŸ çocuklarda bronÅŸit, zatürre, ishal, orta kulak enfeksiyonu, konjonktivit, körlük gibi komplikasyonlar görülebilir. Yıllar sonra ortaya çıkabilen nadir bir komplikasyon da, merkezi sinir sistemini dejenere eden ölümcül bir tablo olan SSPE ( Subakut Sklerozan Pan Ensefalit ) denilen bir hastalıktır. Kızamık çok bulaşıcıdır. Hasta kiÅŸiyle solunum teması, öpüşme, aynı kaptan yeme gibi yollarla virüs alınır. Hastalığın en bulaşıcı olduÄŸu dönem, ateÅŸ baÅŸlamadan öncesiyle döküntü çıktıktan 4 gün sonrasına kadarki dönemdir. Hasta çocuk, bu dönemde izole edilmeli, döküntü baÅŸladıktan sonra en az 5 gün okula gitmemelidir. Viral bir hastalık olduÄŸu için, etkene yönelik tedavi yoktur. Ancak; yatak istirahati, bol sıvı alımı, öksürük için soÄŸuk buhar yardımcı olacaktır. Doktorun önerdiÄŸi ateÅŸ düşürücü ve vitamin takviyesi kullanılabilir. Hastalık yaklaşık 1 hafta sürecek, ömür boyu bağışıklık saÄŸlayacaktır. Kızamık aşıyla önlenebilen bir hastalıktır. Ancak ilk yaÅŸ içinde ( genellikle 9 ay dolunca ) yapılan tek doz aşının yeterli olmadığı, en az 2 doz aşı gerektiÄŸi unutulmamalıdır. GeliÅŸmekte olan ülkelerde, halen tüm çocuklara aşılanması saÄŸlanamamakta ve 5 yaÅŸ altı çocuk ölümlerinde en sık sorumlu olan enfeksiyon etkeni olarak kızamık karşımıza çıkmaktadır. Hedefimiz, aşısı olan bir hastalık yüzünden çocuklarımızın sıkıntı çekmemesi, ölümcül olabilen komplikasyonlarla karşılaÅŸmamalarıdır.  ? Details...

Karın AÄŸrısı Karın aÄŸrısı çocuklarda en sık görülen, anne babayı endiÅŸelendiren yakınmalardan biridir. Ani baÅŸlangıçlı ( akut ) veya uzun süreli ( kronik ) olabilir. Genellikle masum nedenlere baÄŸlıysa da, bazen de zaman kaybetmeden müdahale edilmesi gereken ciddi hastalıklarla ortaya çıkabilir. Karın AÄŸrısına Neden Olan Hastalıklar Nelerdir? Akut Gastroenterit : Çocukta en sık karın aÄŸrısı nedenlerinden biri rotavirüs gibi virüslerin veya bazı bakterilerin yol açtığı mide barsak enfeksiyonlarıdır. Karın aÄŸrısıyla birlikte ishal, kusma, ateÅŸ görülür. Apandisit : Çocukta önce göbek çevresinde baÅŸlayan karın aÄŸrısı, saatler geçtikçe karnın saÄŸ alt tarafına yerleÅŸir. Çocuk bir ÅŸey yiyemez, kusmaya baÅŸlar. Yürüyemez, iki büklüm yatıp kalır. Kabızlık: Çocuklarda sık görülen bir karın aÄŸrısı nedenidir. Gaz sancısı : Çocuk karında yer deÄŸiÅŸtiren keskin bir aÄŸrı tarifler. Beraberinde kusma, ishal yoktur. Gıda zehirlenmesi : Balık, tavuk, mayonez gibi şüpheli bir gıdanın alımından birkaç saat sonra karında kramp tarzı aÄŸrılar, kusma, ardından da ishal baÅŸlar. Barsak tıkanıklığı : Karın aÄŸrısına yol açan acil durumlardan biridir. Åžiddetli karın aÄŸrısı, sarı- yeÅŸil, safralı kusmalar olur. Çocuk gaz, gaita çıkaramaz. Fonksiyonel karın aÄŸrısı : Beraberinde ishal, kusma, kabızlık, kilo kaybı yoktur. Göbek çevresinde hafif bir aÄŸrı tarifler. Tam nedeni bilinmemektedir. ÇocuÄŸa endiÅŸe veren, ilgi görmek istediÄŸi durumlarda ortaya çıkabilir. İdrar Yolu Enfeksiyonu : Karnın alt tarafında aÄŸrı, idrar yaparken acıma, sık idrara çıkma, ateÅŸ gibi bulgular görülür. Ülser : Mide bölgesinde yanıcı bir aÄŸrı olur. Yemek öncesi, sabah ve gece aÄŸrı daha ÅŸiddetlidir. Kanlı gaita görülebilir. Ailede ülser öyküsünün oluÅŸu tanıya yardımcıdır. Hepatit : KaraciÄŸer iltihabına genellikle virüsler neden olur. Çocukta halsizlik, bulantı, kusma, karnın saÄŸ üst bölgesinde aÄŸrı, sarılık görülür. Jinekolojik nedenler : Genç kızlarda adet sancısı da sık görülen bir karın aÄŸrısı nedenidir. Karın AÄŸrısı Olan ÇocuÄŸa Yaklaşım Nasıl Olmalı? Kendini iyi hissettiÄŸi pozisyonda yatıp dinlenmesine izin verin. Yedirmeye çalışmayın. EÄŸer alabiliyorsa, az az sıvı almasını saÄŸlayın. Doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç vermeyin. Doktora gitmeden karın aÄŸrısıyla birlikte olan bulguları ( ishal, kabızlık, ateÅŸ …gibi), aÄŸrının yerini, azaltan veya arttıran faktörleri not ederseniz tanı konmasına yardımcı olacağınızı unutmayın. Fonksiyonel karın aÄŸrısında da çocuÄŸun rol yapmadığını, gerçekten aÄŸrı hissettiÄŸini bilin ve onu suçlamayın. Karın AÄŸrısında Ne Zaman Doktora BaÅŸvurmak Gerekir? EÄŸer karın aÄŸrısı 12-24 saatte geçmiyorsa veya sık sık tekrarlıyorsa Karın aÄŸrısı, göbek çevresi dışında baÅŸka bir bölgedeyse ( Özellikle karnın saÄŸ alt tarafında olan karın aÄŸrılarında apandisit olasılığını göz ardı etmemek gerekir !) ÇocuÄŸun genel durumu kötü görünüyorsa ( Anne baba kendi hislerine güvenip hareket etmeliler, kimse çocuÄŸunuzu sizin kadar iyi tanıyamaz ) Uzamış kusma varsa ( 12-24 saati geçen kusmalar ) Sarı- yeÅŸil, safralı kusmalar varsa Kanlı kusma varsa Kanlı ishal varsa İdrar yapmada aÄŸrı, sık idrara çıkma varsa çocuk doktoruna baÅŸvurmalısınız. Doktor Ne Yapar? Doktor çocuÄŸu ayrıntılı bir muayeneden geçirir. Bazen muayene bulguları ve sizin verdiÄŸiniz bilgiler tanıya ulaÅŸmada yeterli olur. Bazen de karın filmi, ultrason, gaita incelemesi, idrar testi, bazı kan testlerinin görülmesi gerekebilir. EÄŸer, ilk muayenede karın bulguları belirgin deÄŸilse, doktor çocuÄŸu takibe alıp birkaç saat içinde muayenesini tekrarlamak isteyebilir. Bazen de cerrahi bir nedenden şüphelenirse, çocuÄŸu bir cerrahın da görmesi gerekebilir.  ? Details...

Zatürre Zatürre ( tıbbi adıyla pnömoni ) virüs, bakteri gibi etkenlerin yol açtığı, akciÄŸer dokusunun tek veya iki taraflı enfeksiyonudur. Enfeksiyon, genellikle basit bir soÄŸuk algınlığı, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi baÅŸlar ve ilerler.  Zatürrenin lafı bile anne babaları korkutsa da, riskli bazı gruplar dışında ayaktan tedaviyle yüz güldürücü sonuçlar alınan bir hastalıktır. Bağışıklık sistemi zayıf, iyi beslenememiÅŸ, kronik hastalıkları olan çocuklar, prematür bebekler, sigara dumanına maruz kalan çocuklar daha riskli gruplardır, zatürreyi ağır geçirebilir, tedavi için hastaneye yatmaları gerekebilir.     Belirtiler Nelerdir? AteÅŸ, titreme, üşüme, terleme Öksürük, balgam Göğüs / sırt aÄŸrısı Hızlı nefes alıp verme Göğüste hırıltı Nefes alıp verirken göğüs duvarında içe çekilmeler Kusma BaÅŸaÄŸrısı Kas aÄŸrısı Halsizlik, iÅŸtahsızlık Bebekte emmeyi reddetme görülebilir Nasıl Bulaşır? Hasta kiÅŸiyle yakın temasla, onun aksırık, öksürüğünden, aynı tabak, çatal, kaşığı kullanmakla bulaşır. Ancak, mikrobu alan herkeste zatürre görülmeyecek, bazıları hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçirecektir. Nasıl Tanı Konur? Åžikayetleri dinleyen doktor, muayeneden sonra akciÄŸer filmi, kan testleri, balgam kültürü gibi testler isteyebilir. Nasıl Tedavi Edilir? Bakterilerin yol açtığı zatürreler antibiyotikle tedavi edilir. ÇoÄŸu hasta, antibiyotik tedavisini evde alabilir. Tedaviyi doktorun önerdiÄŸi süre boyunca almak, iyileÅŸme görülünce kesmemek çok önemlidir. Viral kaynaklı zatürrelerde antibiyotikler iÅŸe yaramaz, hastanın genel durumunu destekleyici tedaviler yapılır. Solunum sıkıntısı, morarmaları olan hastalar hastaneye yatırılarak tedavi edilirler. Bol sıvı alımını saÄŸlamak iyileÅŸmeye, balgamın atılmasına yardımcı olacaktır.  Doktor önerisi olmadan, rasgele öksürük ÅŸurubu kullanmak yarardan çok zarar verebilir. Öksürük, vücudun balgamı atmak için ihtiyaç duyduÄŸu normal bir savunma mekanizmasıdır. AÄŸrı kesici, ateÅŸ düşürücüler bazen gerekli olabilir. Korunma İçin Neler Yapabiliriz? Çocukluk çağı aşıları; H.influenza, kızamık gibi bazı zatürre etkenlerine karşı koruyucudur. Çocuklarda en sık zatürre etkeni olan pnömokoklara karşı 2 yaÅŸ altında kullanılabilecek pnömokok aşısı artık ülkemizde de mevcuttur. Grip aşısı da riskli çocuklar için yararlıdır. Çocuklarımızın aşılarının tam olmasını saÄŸlamalıyız. Çocukları, bebekleri sigara dumanına maruz bırakmamalıyız. Anne sütü alan bebeklerin her tür enfeksiyona karşı daha korunaklı olduÄŸunu unutmamalı, bebeklerimizi mümkün olduÄŸunca anne sütüyle beslemeliyiz. Çocuklarımızı hasta kiÅŸilerle temastan korumalı, enfeksiyonların sık görüldüğü mevsimlerde onları kalabalık ortamlarda bulundurmamaya gayret etmeliyiz.  Anlayacağı yaÅŸa gelince çocuklarımıza el yıkamanın önemini anlatmalı, el yıkama alışkanlığı kazandırmalıyız. Dengeli beslenmelerini saÄŸlamalıyız.  ? Details...

Orta Kulak İltihabı (Akut Otit Media) Özellikle küçük yaÅŸta çocuÄŸu olan aileler için orta kulak iltihabı ( tıbbi adıyla otit ) ne yazık ki, çok tanıdıktır. Küçük çocukları en sık doktora getiren enfeksiyon sebeplerinden biri orta kulak iltihabıdır. Ani aÄŸlamalar, ÅŸiddetli kulak aÄŸrısıyla aileyi de çocuÄŸu da üzen bir tablodur. Neden Çocuklarda Orta Kulak İltihabı Sık Görülür? Çocuklarda, özellikle 6 ay- 2 yaÅŸ arası, baÅŸka bir risk faktörü olmasa da anotomik olarak östaki tüpleri (genizden orta kulaÄŸa uzanan tüp), eriÅŸkindekine göre daha kısa ve yatay olduÄŸu için, burun veya boÄŸazdaki mikroplar kolayca orta kulaÄŸa kadar ilerleyebilmektedir. Ayrıca bağışıklık sistemi henüz yeni geliÅŸmekte olduÄŸundan sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirirler, bu da orta kulak enfeksiyonuna zemin hazırlar. DiÄŸer Risk Faktörleri Nelerdir? Sigara dumanına maruz kalmak Yatar pozisyonda biberonla beslenmek Yuva, kreÅŸ gibi kalabalık ortamlarda bulunmak Allerjik bünye- özellikle inek sütü, ev tozu allerjileri KulaÄŸa Su Kaçması Orta Kulak Enfeksiyonuna Yol Açar mı? Hayır. Mikrop kulaÄŸa dışarıdan deÄŸil içeriden (boÄŸazdan) gelip enfeksiyona yol açar. Annelerin, banyoda kulağına su kaçırıp kulağının iltihaplanmasına yol açtım diye üzülmesine gerek yoktur! Nasıl Anlaşılır? Derdini anlatabilen yaÅŸta bir çocuksa, zaten kulak aÄŸrısını tarif edecektir. Özellikle gece, yatınca artan veya aniden uykudan uyandıran bir aÄŸrı görülebilir. Daha küçük çocuklarda ise, huzursuzluk, aÄŸlama, uyuyamama kulak aÄŸrısına iÅŸaret edebilir. Kulakla oynama, kulağı çekiÅŸtirme bebeklerde her zaman kulak iltihabı demek deÄŸildir. ÇoÄŸu bebek bunu sırf meraktan veya diÅŸ çıkarırken yapar. Gerçekten iltihap olduÄŸunda ise, çoÄŸu zaman kulağı ellemeyecek veya elletmek istemeyecektir. AteÅŸ görülebilir. Kusma, ishal görülebilir. Bazen kulaktan kanlı veya iltihaplı akıntı görülebilir. Bu yakınmalarla doktora gittiÄŸinizde, doktorunuz kulak muayenesi ile kesin tanıya ulaÅŸacaktır. Otit Nasıl Tedavi Edilir? Tedavide temel amaç, aÄŸrı kesiciyle çocuÄŸu rahatlatmak ve antibiyotikle enfeksiyonu ortadan kaldırmaktır. Tedavide doktorun önerdiÄŸi süre ve doza uymak önemlidir. Korunmak İçin Neler Yapılabilir? Öncelikle dengeli beslenme, uygun aşılama ile çocuÄŸunuzun bağışıklık sistemini güçlü tutmalısınız. Anne sütü alan bebeklerin, diÄŸer pek çok enfeksiyon gibi orta kulak iltihabına karşı da korunaklı olduÄŸunu unutmamalı, ilk 6 ay bebeÄŸinizi sadece anne sütüyle beslemelisiniz. BebeÄŸe yatar pozisyonda biberon vermemelisiniz. Özellikle yuva gibi kalabalık ortamlarda bulunan çocuÄŸa el yıkama alışkanlığı kazandırmalısınız. Bebek ve çocukları sigara dumanından uzak tutmalısınız.  ? Details...

Altıncı Hastalık ( Roseola İnfantum ) Anne babaların altıncı hastalık adıyla tanıdığı Roseola, herpes ailesinden bir virüsün yol açtığı döküntülü bir hastalıktır.  AteÅŸ nedeniyle hastaneye götürülen bebeklerde sık görülen bir enfeksiyondur. En sık 6-18 aylar arasında, bazen diÅŸ çıkarma ile birlikte görülür. Önce, bebekte 40 dereceye varabilen bir ateÅŸ görülür.( DiÅŸ çıkarma tek başına asla bu kadar yüksek ateÅŸ yapmaz ) AteÅŸin bu kadar yüksek olması, anne babayı endiÅŸelendirir. Bu endiÅŸe oldukça haklıdır, çünkü ateÅŸe hassas bebeklerde ateÅŸli havaleler görülebilir. AteÅŸ düşürücü alınca, bebeÄŸin biraz daha keyifli olduÄŸu görülür. Bu yüksek ateÅŸli dönem, 3-4 gün sürebilir. Bu sırada bebekte yapılan muayenede, tanı koydurucu belirgin bir bulgu saptanmaz. AteÅŸli dönemin ardından, aniden ateÅŸ kaybolur ve özellikle gövde, boyun ve kollarda soluk kırmızı döküntü ortaya çıkar. İşte artık ateÅŸin nedeni ve hastalığının adı belli olmuÅŸtur. Bağışıklık sistemi normal olan çocuklarda, herhangi bir komplikasyona yol açmaz   ? Details...

YenidoÄŸan Sarılığı YenidoÄŸan sarılığı, bebeklerde yaÅŸamın ilk haftasnda sık görülen bir sorundur. SaÄŸlıklı bebeklerdeki normal sarılığa ' Fizyolojik Sarılık ' denir. Sarılığa, bilirubin adlı bir maddenin kan düzeyinin artışı yol açar. Kırmızı kan hücrelerimizin parçalanmasıyla oluÅŸan bilirubin, yenidoÄŸan bebeklerin bazılarında vücuttan atılamaz ( KaraciÄŸer henüz yeterince olgunlaÅŸmamıştır, veya bilirubin biraz fazla miktarda ortaya çıkmıştır) Sonuçta, bebeÄŸin cildi ve göz aklarındaki sarı renk anne babanın dikkatini çeker. Sarılık, genellikle 2-3. günlerde yüzden baÅŸlar, giderek vücudun aÅŸağı kısımlarına yayılır. Sarılığın ilk günde baÅŸlaması normal deÄŸildir, altta baÅŸka bir hastalık olabileceÄŸine iÅŸaret eder. YenidoÄŸan sarılığı, bulaşıcı bir hastalık deÄŸildir. Doktora baÅŸvurduÄŸunuzda, bir kan testi isteyerek bilirubin düzeyine bakacaktır. Sonuca göre, ya bebeÄŸi izleme alacak,ya belli bir dalga boyunda UV ışını alması için hastaneye yatıracak ( bu iÅŸleme fototerapi diyoruz ), ya da nadiren eÄŸer deÄŸer çok yüksekse kan deÄŸiÅŸimi gerekecektir. Genellikle sarılık 7-10 günde kaybolur. Zor doÄŸumlarda veya prematüre bebeklerde sarılık daha ÅŸiddteli olup daha uzun sürebilir. BebeÄŸi sık sık emzirirseniz, barsakları daha sık çalışacak, bilirubin düzeyi daha kolay düşecektir. Toksik düzeylerde bilirubin, bebeÄŸin beynine zarar verebilir, iÅŸitme kaybına yol açabilir. Bu nedenle, zaman geçirmeden doktora baÅŸvurup uygun tedavinin baÅŸlanması önemlidir.  ? Details...

Büyümüş Lenf Bezleri Çocuklarda lenf bezleri, genelde enfeksiyonlar sırasında ÅŸiÅŸerek özellikle boyunda gözle görülen, ele gelen kitlelere yola açarlar. Bu durum, anne babayı kaygılandırır, kötü olasılıkları akla getirir. Bu yazıda, büyümüş lenf bezleri hakkında bilinmesi gereken önemli noktalara deÄŸineceÄŸiz. Lenf bezleri, vücudumuzun savunma sisteminin önemli bir parçasıdır. Enfeksiyonlarla savaÅŸmak için gerekli antikorları üreten hücreler, bu bezlerde bulunur. Bir enfeksiyon sırasında, o bölgeye yakın lenf bezleri aktifleÅŸir, büyürler ve savunma hücreleri ve antikorların üretimi artar. Böylece, vücut enfeksiyon etkenine karşı korunmuÅŸ olur. Çocukların bağışıklık sistemi, sık sık önceden karşılaÅŸmadığı mikroplarla karşılaÅŸmakta, onlarla baÅŸ etmeye çalışırken vücudun normal bir reaksiyonu olarak lenf bezleri büyümektedir. Belli bir bölgede büyümüş lenf bezleri, genellikle çevre dokulardaki enfeksiyonlara veya o bölgedeki cilt bütünlüğünü bozan kesik, yanık, çizik, sinek ısırığı gibi olaylara baÄŸlıdır. BaÅŸ, boyun bölgesi çocuklarda büyümüş lenf bezlerinin en sık görüldüğü yerlerdendir. Anjin, diÅŸ veya diÅŸeti enfeksiyonları, ağız içindeki baÅŸka enfeksiyonlar buna neden olur. Kafatasının arka bölümü, kulak arkasındaki bezlerde büyüme; bu bölgeyi ilgilendiren enfeksiyonlarda, kızamıkçık gibi bazı döküntülü hastalıklarda görülür. EÄŸer vücuttaki lenf bezlerinde yaygın bir büyüme saptanırsa, bu durumun nedenleri Enfeksiyonlar Bazı romatizmal hastalıklar İlaçlara reaksiyon Lösemi gibi hastalıklar olabilir. Bazen de lenf bezleri kendileri iltihaplanabilir ( bu duruma lenfadenit denir ). Bu durumda lenf bezi hızla büyür, üstünde kızarıklık, ısı artışı fark edilir. Antibiyotikle tedavi edilmesi gerekli olur. EÄŸer lenf bezi ÅŸiÅŸmiÅŸ, ısı artışı veya kızarıklık yoksa izleme alınır. Neden olan enfeksiyon geçtikten 1-2 hafta sonra, küçüldüğü görülür. Ancak küçük çocuklarda, bu süreç bazen aylar alabilmektedir. EÄŸer tüm vücutta lenf bezlerinde büyümeler varsa Beraberinde ateÅŸ, kilo kaybı, gece terlemeleri varsa ÅžiÅŸmiÅŸ lenf bezi giderek büyüyorsa Ele sert ve hareketsiz geliyorsa Büyüklüğü 1 cm’den fazlaysa, gerekli araÅŸtırmaların yapılabilmesi için zaman kaybetmeden doktora baÅŸvurmak gereklidir  ? Details...

Hepatit B Hepatite yol açan virüslerden biri de Hepatit B virüsüdür. Ancak; Hepatit A'dan farklı olarak ciddi bir enfeksiyona yol açar, kronik karaciÄŸer hasarına, ölümcül komplikasyonlara neden olabilir. Ne yazık ki, ülkemiz Hepatit B 'nin sık görüldüğü ülkeler arasında yer almakta, bazen taşıyıcılar rutin kontrollerde tesadüfen saptanmaktadır. Mikrobu taşıyan anne, doÄŸum sırasında bebeÄŸe bulaÅŸtırabilir. Ayrıca, kan ve vücut sıvılarıyla temasla, cinsel yolla da bulaşır. Hepatit B virüsü, anne sütüyle bulaÅŸmamaktadır. Mikrop alındıktan yaklaşık 6 hafta sonra belirtiler görülebilir. 1-2 ay sürebilir, bazen hiç belirti olmayabilir. İştahsızlık, halsizlik, döküntü, eklem aÄŸrısı, sarılık görülebilir. Kronik karaciÄŸer hasarına yol açabilir, kronik taşıyıcılık geliÅŸebilir, yıllar içinde karaciÄŸer kanseri, siroz gibi komplikasyonlarla ölümcül olabilir.  Kesin tanı, kan testiyle konur. Gebelikte annenin hepatit B kan testlerinin yapılması ihmal edilmemelidir. Çünkü anne taşıyıcı bile olsa, yenidoÄŸan bebeÄŸi hemen yapılacak aşı ve immunglobülin ile korumak mümkündür. Kesin bir tedavisi yoktur. Enfekte kiÅŸi, uzun dönemde takibe alınır. Bebeklere doÄŸar doÄŸmaz baÅŸlanan aşı ile ( toplam üç doz ) korunma mümkündür.    ? Details...

--= NFSP =--

İdrar Yolu Enfeksiyonu İdrar yolu enfeksiyonu, çocuklarda sık görülür. Anatomik yapılarından dolayı kızlar, bu enfeksiyona daha yatkındırlar. Erkeklerde ise, 1 yaÅŸtan önce idrar yolu enfeksiyonu daha sık görülür. Sünnet olmuÅŸ erkek çocuklarda, idrar yolu enfeksiyonu riski azalmaktadır. En sık nedeni, barsaktaki bakterilerin idrar yoluna bulaÅŸarak yukarı doÄŸru yol almalarıdır. ÇocuÄŸun yaşı ne kadar küçükse, belirtileri anlamak da o kadar güç olur. Küçük bebeklerde, huzursuzluk, ateÅŸ, kilo alamama, kusma, idrarda deÄŸiÅŸik renk veya koku görülebilir. Daha büyük çocuklar ise; karın aÄŸrısı, sık ve az idrar yapma, idrarda yanma, kanlı idrar, ateÅŸ, idrar kaçırma gibi ÅŸikayetlerle karşımıza gelebilirler. AteÅŸ çok yüksekse, kusma, yan aÄŸrısı varsa piyelonefrit ( böbrek iltihabı ) düşündürür. Böbreklerin zarar görmemesi için tedaviye hızla baÅŸlanması gerekir. Bu yakınmalarla doktora baÅŸvurduÄŸunuzda, tanı koymak için çocuktan idrar tetkiki ve idrar kültürü istenecek, kültürde saptanan mikrobun hangi antibiyotiÄŸe hassas olduÄŸu antibiyogram ile saptanacaktır. Uygun antibiyotik tedavisi ile çabuk sonuç alınacak, çocuk 1-2 gün içinde rahatlayacaktır. İdrar yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda, idrarın mesaneden böbreklere doÄŸru geri kaçışının ( reflü ) olup olmadığını saptayacak özel grafilerin çekilmesi gerekebilir. EÄŸer, reflü varsa koruyucu tedavilerle böbreklerin zarar görmesi önlenecek, ileri derece reflülerde ameliyat gerekecektir. İdrar yolu enfeksiyonunu önlemek için; bebeklerde bezi sık deÄŸiÅŸtirip altının kirli kalmamasını saÄŸlamak, özellikle kızlarda alt temizliÄŸini önden arkaya doÄŸru yapmak önemlidir. Çocuk büyüdüğünde de tuvalette kendi temizliÄŸini uygun ÅŸekilde yapması, gerekli oldukça tuvalete gidip mesaneyi boÅŸaltması konusunda uyarılmalıdır. Özellikle okul çağındaki çocuklar, okulda geçirdikleri uzun saatler boyunca tuvalete gitmeden eve gelebiliyorlar, böylece idrarın uzun süre mesanede kalmasıyla enfeksiyonlara zemin hazırlıyorlar. Bol su içilmesi de, idrar yolu enfeksiyonundan koruyucu olacaktır.  ? Details...

DİL SEÇİMİ

English Arabic Bulgarian Croatian Czech Danish Dutch Finnish French German Greek Hindi Italian Japanese Korean Norwegian Polish Portuguese Romanian Russian Spanish Swedish Catalan Filipino Hebrew Indonesian Latvian Lithuanian Serbian Slovak Slovenian Ukrainian Vietnamese Albanian Estonian Galician Hungarian Maltese Thai Turkish

İSTATİSTİK

BUGÜN116
DÜN157
BU HAFTA116
BU AY7076
TOPLAM790931

(C) BilCELL
DOKTORUNUZA SORUN
Vücudumuzun Yapıtaşı Kalsiyum

 Kalsiyum, çocuÄŸumuzun büyüyen kemiklerinin ve diÅŸlerinin saÄŸlıklı ve güçlü olması için gereken çok önemli bir mineral, vücudumuzun yapıtaşıdır. Kalsiyumdan zengin bir diyetle beslenen çocuk, ömür boyu saÄŸlam kemiklere sahip olacak, ileri yaÅŸta kemik erimesinden korunmuÅŸ olacaktır.

Çocuğun kalsiyum gereksinimi yaşla birlikte farklılık göstermektedir.

1-3 yaş arası günde 500 mg

4-8 yaş arası günde 800 mg

9-18 yaş arası günde 1300 mg kalsiyum alımı sağlanmalıdır.

Bu miktarları karşılamak için hangi gıdaları günlük diyete eklemeliyiz?
 Ã–ncelikle, süt ve peynir, yoÄŸurt gibi süt ürünleri zengin kalsiyum kaynaklarıdır. ÖrneÄŸin 1 su bardağı süt 300 mg kalsiyum içermektedir. Koyu yeÅŸil yapraklı sebzeler, brokoli de iyi birer kalsiyum kaynağıdırlar.

Günlük gereksinimin alınması için, çocuğa yemek ve ara öğünlerde kalsiyumdan zengin gıdalar önermeli, evde bulundurmalıyız. Ona örnek oluşturup bizler de kola, meyve suyu yerine ayran içmeyi denemeliyiz.

 

 
Aynı Anda Birkaç Aşı Yapılabilir Mi?

Evet, günümüzde kombine aşılar birden fazla aşıyı tek bir enjektörde içerirler. Böylece, yan etki riski artmadan, tek bir iğne ile birden fazla hastalığa karşı aşılanma sağlanır. Bazen de aynı enjektörde karıştırılamayan farklı aşılar, farklı yerlerden uygulanabilir. Bu şekilde de yan etki görülme sıklığı artmamaktadır.

 
BilCELL Bilgisayar Ýletiþim - Bodrum Web Tasarým Bilgisayar Cep Telefonu Iphone Notebook Tamiri Satýþý Kampanyasý Bodrum Servis ve Servisi
Copyright © 2010 BilCELL.® All rights Reserved.