Çocuk Hastalıkları

İncele

Büyüme Gelişme

incele

Beslenme

incele

Hoş geldiniz

Sevgili anne, baba ve çocuklar;
Gitgide gelişen teknoloji dünyasında ve artan kimyasalların etkisi altında, gelin hep birlikle bu gelişmelerin olumsuzluğundan etkilenmeyen, en az ilaç kullanan, en doğal beslenen ve güçlü vücut dirençleri olan, spor yapan, mutlu, sağlıklı ve sevgi dolu çocuklar yetiştirelim.

Dr. Sibel Kılıçaslan
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Hakkımda

Sık Sorulan Sorular

Yürüteç Yararlı Mı, Zararlı Mı?

Anne babalar, bazen bebeğin yürümesini kolaylaştıracağına inanarak, bazen de onun hoşça vakit geçirip eğlenmesi için yürüteç alıyorlar. Evet, gerçekten de bebekler yürüteçte hoş zaman geçirebilirler, fakat doktorunuza danıştığında bunu onaylamadığını göreceksiniz. Yürütecin, sanılanın aksine, yürümeyi kolaylaştırıcı değil engelleyici etkisi vardır. Çünkü, kolayca hareket kabiliyeti kazanan bebek, kendisi çaba harcamaya gerek duymayacak, yürüme denemelerinden vazgeçebilecektir. Üstelik yürüteçte; yürüme için özellikle önemli olan kalça ve üst bacak kasları değil, alt bacak kasları çalışmaktadır. Ayrıca, bebeğin takılıp düşme, önceden ulaşamadığı tehlikelere ulaşma riski vardır. Bebeğin emeklemesi, yerde yuvarlanması onun gelişimi açısından daha yararlıdır, hazır olduğunda nasılsa yürüyecektir

Anne Sütünün Yararları

Anne sütü üstün içeriği ile yenidoğan bebeği tüm gereksinimini 6 ay boyunca tek başına karşılayabilen, kolay sindirilebilen ideal bir besindir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde hafif veya hayatı tehdit eden ciddi enfeksiyonlara daha az rastlanmakta, allerji, ani bebek ölümleri anne sütü almayanlara göre daha az görülmektedir Bağışıklık sistemi güçlenmekte, özellikle solunum ve sindirim sistemi enfeksiyonları azalmaktadır. Anne sütü alan bebek hastalansa bile enfeksiyonu daha kolay atlatmaktadır.

Annesini emen bebeğin zihinsel gelişimi, ilerideki okul başarısı daha iyi olmakta, anne- bebek arasındaki bağ daha kolay ve güçlü kurulmaktadır

Bebekliğinde yeterli süre anne sütü almış erişkinlerde lenfoma, lösemi, diyabet gibi bazı hastalıkların sıklığı da azalmaktadır

Bebek için sayılamayacak kadar çok yararları olan anne sütü, annenin de gebelik öncesi formuna dönmesini kolaylaştırmakta;emziren anne bunun için gerekli enerjiyi sağlamak üzere depolanan yağ dokusundan kurtulmaktadır Ayrıca meme, yumurtalık ve rahim kanseri riski azalmaktadır

Her Boğaz Ağrısı Beta mıdır?

Okulların açılması, havaların soğumasıyla çocuklarda en sık görülen yakınmalardan biri boğaz ağrısıdır. Nedeni beta denilen bakterinin(beta hemolitik streptokok) yol açtığı bir anjin olabileceği için boğaz ağrısını ciddiye almak gerekir. Ancak, her boğaz ağrısı beta değildir ve antibiyotik tedavisi gerektirmez. Çocuklarda, anjine sıklıkla virüsler yol açar ve antibiyotik tedavisi gerekmez. Beta anjininde ise, uygun antibiyotik tedavisi olmazsa komplikasyon riski vardır. Bu yüzden, bu ikisinin ayırt edilmesi gerekecektir. Doktorunuz, bulguları değerlendirecek, kesin tanı için belki de boğazdan kültür aldırmak isteyecektir. Siz de kültür sonucunu beklerken bazı kriterleri değerlendirip tahminde bulunabilirsiniz.

Eğer, 3 günden uzun süren yüksek ateş varsa

çocuğunuz 3 yaşın üstünde ve özellikle anaokulu veya okula gidiyorsa

okulda beta saptanan arkadaşları varsa

boynundaki bezeler şişmişse

beraberinde aksırık, öksürük, burun akması gibi belirtiler yoksa kültürde bakteri saptanıp antibiyotik alması ihtimali yüksektir.

Diş çıkaran bebekte ne gibi belirtiler görülür?

Eğer bebeğiniz diş çıkarması beklenen aylarda ise ( genellikle ilk diş 4-7 ay arası gelir), çoğu yakınmasını diş çıkarmasına bağlayabilirsiniz. Ama, bunların bazen dişle ilgili olmayabileceğini de bilmelisiniz. Diş çıkarmakta olan bir bebek ağrıdan dolayı keyifsiz, huzursuz olabilir, uykuya dalmakta güçlük çekebilir. Uykularından ağlayarak uyanabilir. Artmış tükürük salgısı, her bulduğunu ağza götürüp dişetlerini kaşımak istemesi dikkat çekicidir. Diş etleri şiş görünebilir. Bebeğinizin normal iştahı azalacak, belki sadece emmek veya sıvı gıdalar almak isteyecektir. Barsak hareketlerinde normale göre hafif artış, 38 dereceyi geçmeyen hafif bir ateş görülebilir. Fakat, ısrarla devam eden bir ishal, daha yüksek seyreden bir ateş varsa doktorunuzla görüşmelisiniz.

Allerjiler Astıma Yol Açar Mı?

Her ne kadar astım ve allerji farklı durumlar da olsa birbiriyle ilişkilidir. Anne babalar çocuklarında allerjik bir durum söz konusu olduğunda, astımdan da korkmaktalar. Aslında bu korku, tamamen yersiz sayılmaz. Özellikle göz ve burunu etkileyen allerjileri olan kişilerde astım görülme olasılığı daha fazladır. Fakat allerjisi olan herkeste astım gelişmez veya astım vakalarının tamamı allerjiyle ilgili değildir. Astım hastası çocukların % 75'inde allerjiler de mevcuttur. Astımlı hastalar belli uyaranlarla ( allerjen ) karşılaştıklarında sıkıntıları artabilir.

Allerji durumunda, bağışıklık sistemi normalde zararsız olan polen, ev tozu gibi bazı maddelere aşırı reaksiyon verir. Allerjik olduğu maddeyle karşılaşınca vücut, Ig E adlı özel bir antikor üretir. Vücutta bazı reaksiyonlar oluşur ve histamin adlı madde açığa çıkar. Histamin; cilt, göz, burun, boğaz, akciğerler ve sindirim sistemindeki belirtilerden sorumludur. Akciğerlerdeki solunum yolları etkilendiğinde öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi astım belirtileri ortaya çıkar. Aynı allerjenle tekrar karşılaşınca aynı tablo tekrarlar. Allerjenler dışında; sigara dumanı, soğuk hava gibi etkenler de tetikleyici olabilir. Belirtilere yol açan etken saptanabilirse, bundan kaçınmak da mümkün olabilir. Bu nedenle doktorunuz, astım belirtilerini tetikleyen allerjenler olup olmadığını cilt veya kan testleriyle araştırmak isteyecektir.

Tümünü Gör

Siz de soru sorabilirsiniz

Tüm aklınıza takılan sorular için bize mesaj gönderebilirsiniz.

Gönder

Doktor Takvimi

Sibel Kılıçaslan - DoktorTakvimi.com

Haberler

Çocukları Gripten Koruyan 6 Altın Kural
Çocukları Gripten Koruyan 6 Altın Kural

Kış ayları, özellikle okul çocukları için hastalıklar açısından büyük risk taşıyor. Çocuklar üst solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık yakalanıyor ve grip, çocuklar arasında zincirleme bir şekilde yayılmaya devam ediyor. Gribal enfeksiyonlar sırasında yüksek ...

Tüm Haberler