MESAİ SAATLERİMİZ

Telefon Numaralarımız;
+90 252 317 05 28
Mesai Saatlerimiz;
Hafta İçi: 09:00-17:00
Cumartesi: 09:00-13:00
Acil Durumlarda 24 Saat GSM' numaralarımızdan Ulaşabilirsiniz...

Haberler

Tüberküloz Her ne kadar çocuk hastalıkları baÅŸlığı altında ele alsak ta, aslında tüberküloz (verem) tüm dünyada her yaÅŸtan kiÅŸiyi tehdit eden yaygın bir hastalıktır. Özellikle akciÄŸerleri etkileyen bakteriyel bir enfeksiyondur. KiÅŸi mikropla karşılaÅŸtıktan sonra, bağışıklık sistemi onunla savaşır. Üstesinden gelemezse bakteri akciÄŸerlere yerleÅŸir.Bazen de belirti vermeden yıllarca vücutta kalıp yıllar sonra hastalık alevlenebilir. Bağışıklık sistemi henüz zayıf olduÄŸundan bebekler ve kalabalık, pis ortamlarda yaÅŸayan, iyi beslenemeyen çocuklar hastalık için en riskli gruplardır. Belirtiler Nelerdir? Öksürük, kanlı balgam, hafif ateÅŸ, iÅŸtahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, terleme, göğüs ve sırt aÄŸrısı, parmaklarda çomaklaÅŸma görülebilir. Ayrıca, tüberküloz vücutta farklı bölgeleri etkileyip menenjit, eklem iltihabı da yapabilir. Etkilenen bölgeye göre belirtiler de farklılık gösterir. Tanı koymak için doktorunuz bir cilt testi isteyecek, şüphe varsa akciÄŸer filmi çektirecek, bazı kan testleri yaptıracak, mikrobun varlığını kanıtlayacak testleri görmek isteyecektir. Tüberküloz, hasta kiÅŸinin aksırık ve öksürüğünden bulaşır. Çocuklar, genellikle mikrobu eriÅŸkinlerden alırlar. Hasta bir çocuÄŸun yaşıtlarına mikrobu bulaÅŸtırma riski çok düşüktür. Tedavi baÅŸlandıktan sonra 2-4 hafta daha bulaşıcılık sürebilir. Tedavi 1 yıl kadar uzun sürebilir.  BCG aşısıyla tüberkülozdan korunmak mümkündür.  ? Details...

Büyümüş Lenf Bezleri Çocuklarda lenf bezleri, genelde enfeksiyonlar sırasında ÅŸiÅŸerek özellikle boyunda gözle görülen, ele gelen kitlelere yola açarlar. Bu durum, anne babayı kaygılandırır, kötü olasılıkları akla getirir. Bu yazıda, büyümüş lenf bezleri hakkında bilinmesi gereken önemli noktalara deÄŸineceÄŸiz. Lenf bezleri, vücudumuzun savunma sisteminin önemli bir parçasıdır. Enfeksiyonlarla savaÅŸmak için gerekli antikorları üreten hücreler, bu bezlerde bulunur. Bir enfeksiyon sırasında, o bölgeye yakın lenf bezleri aktifleÅŸir, büyürler ve savunma hücreleri ve antikorların üretimi artar. Böylece, vücut enfeksiyon etkenine karşı korunmuÅŸ olur. Çocukların bağışıklık sistemi, sık sık önceden karşılaÅŸmadığı mikroplarla karşılaÅŸmakta, onlarla baÅŸ etmeye çalışırken vücudun normal bir reaksiyonu olarak lenf bezleri büyümektedir. Belli bir bölgede büyümüş lenf bezleri, genellikle çevre dokulardaki enfeksiyonlara veya o bölgedeki cilt bütünlüğünü bozan kesik, yanık, çizik, sinek ısırığı gibi olaylara baÄŸlıdır. BaÅŸ, boyun bölgesi çocuklarda büyümüş lenf bezlerinin en sık görüldüğü yerlerdendir. Anjin, diÅŸ veya diÅŸeti enfeksiyonları, ağız içindeki baÅŸka enfeksiyonlar buna neden olur. Kafatasının arka bölümü, kulak arkasındaki bezlerde büyüme; bu bölgeyi ilgilendiren enfeksiyonlarda, kızamıkçık gibi bazı döküntülü hastalıklarda görülür. EÄŸer vücuttaki lenf bezlerinde yaygın bir büyüme saptanırsa, bu durumun nedenleri Enfeksiyonlar Bazı romatizmal hastalıklar İlaçlara reaksiyon Lösemi gibi hastalıklar olabilir. Bazen de lenf bezleri kendileri iltihaplanabilir ( bu duruma lenfadenit denir ). Bu durumda lenf bezi hızla büyür, üstünde kızarıklık, ısı artışı fark edilir. Antibiyotikle tedavi edilmesi gerekli olur. EÄŸer lenf bezi ÅŸiÅŸmiÅŸ, ısı artışı veya kızarıklık yoksa izleme alınır. Neden olan enfeksiyon geçtikten 1-2 hafta sonra, küçüldüğü görülür. Ancak küçük çocuklarda, bu süreç bazen aylar alabilmektedir. EÄŸer tüm vücutta lenf bezlerinde büyümeler varsa Beraberinde ateÅŸ, kilo kaybı, gece terlemeleri varsa ÅžiÅŸmiÅŸ lenf bezi giderek büyüyorsa Ele sert ve hareketsiz geliyorsa Büyüklüğü 1 cm’den fazlaysa, gerekli araÅŸtırmaların yapılabilmesi için zaman kaybetmeden doktora baÅŸvurmak gereklidir  ? Details...

Kızamık Kızamık, bir tür virüsün neden olduÄŸu döküntülü bir hastalıktır. Önce basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi baÅŸlar, ardından yüz ve enseden baÅŸlayan, gövdeye de yayılan kırmızı renkte döküntü ortaya çıkar. Henüz aşı olmamış ve anneden geçen korumanın azaldığı bebekler, okul öncesi dönemdeki çocuklar, bağışıklık sistemi zayıf kiÅŸiler, 2 doz kızamık aşısı yapılmamış kiÅŸiler hastalığa yakalanma için yüksek riskli gruplardır.  Mikropla temastan sonra kuluçka dönemi 10-12 gündür. Önce; ateÅŸ, halsizlik, iÅŸtahsızlık, gözlerde sulanma ve kızarma, öksürük ve burun akıntısı baÅŸlar. 2-3 gün içinde, yanak içlerinde beyaz benekler, bundan 2 gün sonra da yukarıdan aÅŸağıya doÄŸru ilerleyen kırmızı döküntü ortaya çıkar.  Kızamık geçiren hastalarda, özellikle iyi beslenmemiÅŸ çocuklarda bronÅŸit, zatürre, ishal, orta kulak enfeksiyonu, konjonktivit, körlük gibi komplikasyonlar görülebilir. Yıllar sonra ortaya çıkabilen nadir bir komplikasyon da, merkezi sinir sistemini dejenere eden ölümcül bir tablo olan SSPE ( Subakut Sklerozan Pan Ensefalit ) denilen bir hastalıktır. Kızamık çok bulaşıcıdır. Hasta kiÅŸiyle solunum teması, öpüşme, aynı kaptan yeme gibi yollarla virüs alınır. Hastalığın en bulaşıcı olduÄŸu dönem, ateÅŸ baÅŸlamadan öncesiyle döküntü çıktıktan 4 gün sonrasına kadarki dönemdir. Hasta çocuk, bu dönemde izole edilmeli, döküntü baÅŸladıktan sonra en az 5 gün okula gitmemelidir. Viral bir hastalık olduÄŸu için, etkene yönelik tedavi yoktur. Ancak; yatak istirahati, bol sıvı alımı, öksürük için soÄŸuk buhar yardımcı olacaktır. Doktorun önerdiÄŸi ateÅŸ düşürücü ve vitamin takviyesi kullanılabilir. Hastalık yaklaşık 1 hafta sürecek, ömür boyu bağışıklık saÄŸlayacaktır. Kızamık aşıyla önlenebilen bir hastalıktır. Ancak ilk yaÅŸ içinde ( genellikle 9 ay dolunca ) yapılan tek doz aşının yeterli olmadığı, en az 2 doz aşı gerektiÄŸi unutulmamalıdır. GeliÅŸmekte olan ülkelerde, halen tüm çocuklara aşılanması saÄŸlanamamakta ve 5 yaÅŸ altı çocuk ölümlerinde en sık sorumlu olan enfeksiyon etkeni olarak kızamık karşımıza çıkmaktadır. Hedefimiz, aşısı olan bir hastalık yüzünden çocuklarımızın sıkıntı çekmemesi, ölümcül olabilen komplikasyonlarla karşılaÅŸmamalarıdır.  ? Details...

Hepatit B Hepatite yol açan virüslerden biri de Hepatit B virüsüdür. Ancak; Hepatit A'dan farklı olarak ciddi bir enfeksiyona yol açar, kronik karaciÄŸer hasarına, ölümcül komplikasyonlara neden olabilir. Ne yazık ki, ülkemiz Hepatit B 'nin sık görüldüğü ülkeler arasında yer almakta, bazen taşıyıcılar rutin kontrollerde tesadüfen saptanmaktadır. Mikrobu taşıyan anne, doÄŸum sırasında bebeÄŸe bulaÅŸtırabilir. Ayrıca, kan ve vücut sıvılarıyla temasla, cinsel yolla da bulaşır. Hepatit B virüsü, anne sütüyle bulaÅŸmamaktadır. Mikrop alındıktan yaklaşık 6 hafta sonra belirtiler görülebilir. 1-2 ay sürebilir, bazen hiç belirti olmayabilir. İştahsızlık, halsizlik, döküntü, eklem aÄŸrısı, sarılık görülebilir. Kronik karaciÄŸer hasarına yol açabilir, kronik taşıyıcılık geliÅŸebilir, yıllar içinde karaciÄŸer kanseri, siroz gibi komplikasyonlarla ölümcül olabilir.  Kesin tanı, kan testiyle konur. Gebelikte annenin hepatit B kan testlerinin yapılması ihmal edilmemelidir. Çünkü anne taşıyıcı bile olsa, yenidoÄŸan bebeÄŸi hemen yapılacak aşı ve immunglobülin ile korumak mümkündür. Kesin bir tedavisi yoktur. Enfekte kiÅŸi, uzun dönemde takibe alınır. Bebeklere doÄŸar doÄŸmaz baÅŸlanan aşı ile ( toplam üç doz ) korunma mümkündür.    ? Details...

Katılma Nöbeti Katılma nöbeti, çocukluk çağında, özellikle 2 yaÅŸ civarında sık görülen, anne babayı korkutan, ancak neyse ki göründüğü kadar korkunç olmayan nöbetlerdir. Görülme sıklığı yaklaşık % 5 'tir. 6 aydan önce nadirdir, 5 yaÅŸ civarında da kaybolur. Nöbet öncesinde çocuÄŸun keyfini kaçıran bir olay olur. ÖrneÄŸin istediÄŸi birÅŸeyin kendine verilmemesi, istediÄŸini yaptıramaması gibi bir olay sonucu yaÅŸadığı hayal kırıklığı veya kızgınlık, korku, canının yanması nöbeti tetikler. Çocuk aÄŸlamaya baÅŸlar, aÄŸlama sırasında aniden nefesini tutar, ardından morarır, katılır.Bir diÄŸer türünde ise, rengi bembeyaz olur. Bilincini kaybeder, yaklaşık 30-60 sn içinde kendine gelir. İlk katılma nöbetinde, havale ile giden hastalıklardan ayırt etmek için çocuÄŸun doktor tarafından görülmesi gereklidir. Demir eksikliÄŸi bu durumun görülme sıklığını arttıracağı için, tam kan sayımı kontrolü istenecektir. Çok sık tekrarlayan, ciddi nöbetler varsa, ilaç önerilebilir. Katılma nöbeti sırasında fazla ilgi göstermek, nöbetin tekrarlamasını teÅŸvik eder. Bu nedenle; anne babanın çocuÄŸun zarar görmeyecek bir pozisyonda olduÄŸundan emin olduktan sonra, mümkün olduÄŸunca kayıtsız kalması gereklidir  ? Details...

SuçiçeÄŸi SuçiçeÄŸi, varisella- zoster virüsünün yol açtığı döküntülü bir hastalıktır. En sık ilkokul çağındaki çocuklarda görülür, kış sonu ve ilbaharda salgınlar yapar.  SuçiçeÄŸinin kaşıntılı, su dolu kabarcıklardan oluÅŸan döküntüsü önce gövde ve yüzde baÅŸlar, ardından ağız içi dahil olmak üzere tüm vücuda yayılır. Hasta çocukta ateÅŸ, iÅŸtahsızlık, halsizlik görülür. Çok bulaşıcı bir hastalıktır. Solunum yolu ve yakın temasla bulaşır . Ev içi temasta bulaÅŸma riski % 80-90 'dır. Tüm döküntü kabuklanana kadar ( yaklaşık 1 hafta ) bulaşıcıdır. Hasta çocuk 1 hafta sonra okula gidebilir. Hastayla temastan 10-21 gün sonrasında da diÄŸer çocuklarda döküntü baÅŸlar. Hasta çocuÄŸun izole edilmesi önemlidir, ancak döküntü baÅŸlamadan 1-2 gün öncesinde de bulaşıcı olduÄŸundan diÄŸerlerini tam olarak korumak için yeterli olmayacaktır.  1 yaşı dolduran çocuklar aşıyla korunabilir. SuçiçeÄŸi geçirmemiÅŸ hamileler, yenidoÄŸan bebekler, bağışıklık sistemini zayıflatan herhangi bir hastalığı olanlar suçiçeÄŸi ile temastan kaçınmalıdırlar. Hastalığın sık görülen ateÅŸ, kaşıntı gibi yakınmalarına karşı doktorunuz bazı ilaçlar önerecektir. Özellikle kaşıntının önlenip cilt döküntüsünün iltihaplı yaralara dönüşmesi engellenmelidir.  ? Details...

Altıncı Hastalık ( Roseola İnfantum ) Anne babaların altıncı hastalık adıyla tanıdığı Roseola, herpes ailesinden bir virüsün yol açtığı döküntülü bir hastalıktır.  AteÅŸ nedeniyle hastaneye götürülen bebeklerde sık görülen bir enfeksiyondur. En sık 6-18 aylar arasında, bazen diÅŸ çıkarma ile birlikte görülür. Önce, bebekte 40 dereceye varabilen bir ateÅŸ görülür.( DiÅŸ çıkarma tek başına asla bu kadar yüksek ateÅŸ yapmaz ) AteÅŸin bu kadar yüksek olması, anne babayı endiÅŸelendirir. Bu endiÅŸe oldukça haklıdır, çünkü ateÅŸe hassas bebeklerde ateÅŸli havaleler görülebilir. AteÅŸ düşürücü alınca, bebeÄŸin biraz daha keyifli olduÄŸu görülür. Bu yüksek ateÅŸli dönem, 3-4 gün sürebilir. Bu sırada bebekte yapılan muayenede, tanı koydurucu belirgin bir bulgu saptanmaz. AteÅŸli dönemin ardından, aniden ateÅŸ kaybolur ve özellikle gövde, boyun ve kollarda soluk kırmızı döküntü ortaya çıkar. İşte artık ateÅŸin nedeni ve hastalığının adı belli olmuÅŸtur. Bağışıklık sistemi normal olan çocuklarda, herhangi bir komplikasyona yol açmaz   ? Details...

Hepatit A Hepatit A, hepatit virüslerinden birinin yol açtığı karaciÄŸerin iltihabi hastalığıdır. Hepatit virüsleri A'dan G'ye dek uzanan geniÅŸ bir yelpazede yer alırlar, farklı özellikleri vardır. Hepatit A, ülkemizde sık görülen, zaman zaman okullarda salgınlar yapan bir hepatit türüdür. Hastayla yakın temasla, enfekte su ve gıdayla bulaşır.  Mikrop alındıktan sonra bir kuluçka döneminin ardından; cilt ve göz aklarında sararma, iÅŸtahsızlık, halsizlik, bulantı, kusma, koyu renkli idrar görülebilir. 6 yaÅŸ altı küçük çocuklar, sarılık olmadan, hatta hiç belirti olmadan da hastalığı geçirebilirler. Gençler ve eriÅŸkinlerde daha ağır seyredebilir. Hasta kiÅŸi, belirtiler görülmeden önceki birkaç haftalık dönemde de bulaşıcıdır. Bulaşıcılık sarılık veya diÄŸer belirtiler görüldükten bir hafta sonrasına kadar sürer. Kesin tanı kan testleriyle konur. Özel bir tedavisi yoktur, hastanın genel durumunu destekleyecek tedaviler verilir.Tedavide antibiyotiÄŸin yeri yoktur.  Hijyen kurallarına dikkat etmek, özellikle el yıkama ile enfeksiyondan korunmak mümkündür. En güvenli yöntem ise, 2 yaÅŸtan sonra iki doz halinde yapılan aşıyla korunmaktır.  ? Details...

Orta Kulak İltihabı (Akut Otit Media) Özellikle küçük yaÅŸta çocuÄŸu olan aileler için orta kulak iltihabı ( tıbbi adıyla otit ) ne yazık ki, çok tanıdıktır. Küçük çocukları en sık doktora getiren enfeksiyon sebeplerinden biri orta kulak iltihabıdır. Ani aÄŸlamalar, ÅŸiddetli kulak aÄŸrısıyla aileyi de çocuÄŸu da üzen bir tablodur. Neden Çocuklarda Orta Kulak İltihabı Sık Görülür? Çocuklarda, özellikle 6 ay- 2 yaÅŸ arası, baÅŸka bir risk faktörü olmasa da anotomik olarak östaki tüpleri (genizden orta kulaÄŸa uzanan tüp), eriÅŸkindekine göre daha kısa ve yatay olduÄŸu için, burun veya boÄŸazdaki mikroplar kolayca orta kulaÄŸa kadar ilerleyebilmektedir. Ayrıca bağışıklık sistemi henüz yeni geliÅŸmekte olduÄŸundan sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirirler, bu da orta kulak enfeksiyonuna zemin hazırlar. DiÄŸer Risk Faktörleri Nelerdir? Sigara dumanına maruz kalmak Yatar pozisyonda biberonla beslenmek Yuva, kreÅŸ gibi kalabalık ortamlarda bulunmak Allerjik bünye- özellikle inek sütü, ev tozu allerjileri KulaÄŸa Su Kaçması Orta Kulak Enfeksiyonuna Yol Açar mı? Hayır. Mikrop kulaÄŸa dışarıdan deÄŸil içeriden (boÄŸazdan) gelip enfeksiyona yol açar. Annelerin, banyoda kulağına su kaçırıp kulağının iltihaplanmasına yol açtım diye üzülmesine gerek yoktur! Nasıl Anlaşılır? Derdini anlatabilen yaÅŸta bir çocuksa, zaten kulak aÄŸrısını tarif edecektir. Özellikle gece, yatınca artan veya aniden uykudan uyandıran bir aÄŸrı görülebilir. Daha küçük çocuklarda ise, huzursuzluk, aÄŸlama, uyuyamama kulak aÄŸrısına iÅŸaret edebilir. Kulakla oynama, kulağı çekiÅŸtirme bebeklerde her zaman kulak iltihabı demek deÄŸildir. ÇoÄŸu bebek bunu sırf meraktan veya diÅŸ çıkarırken yapar. Gerçekten iltihap olduÄŸunda ise, çoÄŸu zaman kulağı ellemeyecek veya elletmek istemeyecektir. AteÅŸ görülebilir. Kusma, ishal görülebilir. Bazen kulaktan kanlı veya iltihaplı akıntı görülebilir. Bu yakınmalarla doktora gittiÄŸinizde, doktorunuz kulak muayenesi ile kesin tanıya ulaÅŸacaktır. Otit Nasıl Tedavi Edilir? Tedavide temel amaç, aÄŸrı kesiciyle çocuÄŸu rahatlatmak ve antibiyotikle enfeksiyonu ortadan kaldırmaktır. Tedavide doktorun önerdiÄŸi süre ve doza uymak önemlidir. Korunmak İçin Neler Yapılabilir? Öncelikle dengeli beslenme, uygun aşılama ile çocuÄŸunuzun bağışıklık sistemini güçlü tutmalısınız. Anne sütü alan bebeklerin, diÄŸer pek çok enfeksiyon gibi orta kulak iltihabına karşı da korunaklı olduÄŸunu unutmamalı, ilk 6 ay bebeÄŸinizi sadece anne sütüyle beslemelisiniz. BebeÄŸe yatar pozisyonda biberon vermemelisiniz. Özellikle yuva gibi kalabalık ortamlarda bulunan çocuÄŸa el yıkama alışkanlığı kazandırmalısınız. Bebek ve çocukları sigara dumanından uzak tutmalısınız.  ? Details...

YenidoÄŸan Sarılığı YenidoÄŸan sarılığı, bebeklerde yaÅŸamın ilk haftasnda sık görülen bir sorundur. SaÄŸlıklı bebeklerdeki normal sarılığa ' Fizyolojik Sarılık ' denir. Sarılığa, bilirubin adlı bir maddenin kan düzeyinin artışı yol açar. Kırmızı kan hücrelerimizin parçalanmasıyla oluÅŸan bilirubin, yenidoÄŸan bebeklerin bazılarında vücuttan atılamaz ( KaraciÄŸer henüz yeterince olgunlaÅŸmamıştır, veya bilirubin biraz fazla miktarda ortaya çıkmıştır) Sonuçta, bebeÄŸin cildi ve göz aklarındaki sarı renk anne babanın dikkatini çeker. Sarılık, genellikle 2-3. günlerde yüzden baÅŸlar, giderek vücudun aÅŸağı kısımlarına yayılır. Sarılığın ilk günde baÅŸlaması normal deÄŸildir, altta baÅŸka bir hastalık olabileceÄŸine iÅŸaret eder. YenidoÄŸan sarılığı, bulaşıcı bir hastalık deÄŸildir. Doktora baÅŸvurduÄŸunuzda, bir kan testi isteyerek bilirubin düzeyine bakacaktır. Sonuca göre, ya bebeÄŸi izleme alacak,ya belli bir dalga boyunda UV ışını alması için hastaneye yatıracak ( bu iÅŸleme fototerapi diyoruz ), ya da nadiren eÄŸer deÄŸer çok yüksekse kan deÄŸiÅŸimi gerekecektir. Genellikle sarılık 7-10 günde kaybolur. Zor doÄŸumlarda veya prematüre bebeklerde sarılık daha ÅŸiddteli olup daha uzun sürebilir. BebeÄŸi sık sık emzirirseniz, barsakları daha sık çalışacak, bilirubin düzeyi daha kolay düşecektir. Toksik düzeylerde bilirubin, bebeÄŸin beynine zarar verebilir, iÅŸitme kaybına yol açabilir. Bu nedenle, zaman geçirmeden doktora baÅŸvurup uygun tedavinin baÅŸlanması önemlidir.  ? Details...

--= NFSP =--

Bebeklerde Reflü   Bebeklerde Reflü  Mide içeriÄŸinin sindirim borusuna geri kaçması olarak tanımlanan REFLÜ her yaÅŸta çocuk ve eriÅŸkinde görülse de, en sık olarak görüldüğü dönem bebeklik dönemidir. Bebeklerde Reflü Neden Sık Görülür? Normalde sindirim borusunun alt ucundaki kaslar gevÅŸeyerek gıdaların mideye geçiÅŸine izin verir, ardından kasılarak geri kaçışa engel olur. Bebeklerde, bu kapakçık mekanizması henüz yeterince çalışmamaktadır. Bebeklerin sıvı gıdayla beslenmeleri, çoÄŸunlukla yatar pozisyonda olmaları da reflüyü kolaylaÅŸtırmaktadır. Fizyolojik Reflü Nedir? Bebekte, sık görülen reflü çoÄŸunlukla fizyolojiktir, yani hastalık olarak kabul edilmez. Bu bebekler iyi beslenip kilo alırlar, keyifleri yerindedir. Sadece aile çok kustuÄŸundan ÅŸikayetçidir. Bebek büyüdükçe, katı gıdalara geçtikçe, mide giriÅŸindeki kapakçık daha iyi çalıştıkça kusma giderek azalacaktır. Böyle bebeklere, tedavi vermek gerekmeyecektir. Reflü Ne Zaman Hastalık Olarak Kabul Edilir? EÄŸer çok kusan bebek, iyi kilo alamıyorsa veya asitli mide içeriÄŸinin sindirim borusunu, akciÄŸerleri tahriÅŸ etmesi nedeniyle aÅŸağıdaki belirtilerin bazılarını gösteriyorsa, reflü hastalığından söz edilebilir. Beslenme sonrası veya yatarken aşırı huzursuzluk Aç olmasına raÄŸmen az miktar emip bırakma Ağızdan aşırı miktarda salya akıtma Aşırı aÄŸlamalar ( bazen gaz sancısı ile karışabilir ) Hırıltı, geçmeyen öksürük, tekrarlayan zatürreler Kronik ses kısıklığı Reflü Ne Zamana Kadar Sürer? Bebek büyüdükçe, büyük olasılıkla, reflü azalıp kaybolacaktır. İlk 6 ayda düzeldiÄŸi gibi 18-24 aya kadar süren reflüler de görülmektedir. Tüm vakaların % 80‘i, 2 yaÅŸa kadar kendiliÄŸinden geçmektedir. Reflü Nasıl Tedavi Edilir? ÇoÄŸu bebekte ilaca gerek kalmadan, aÅŸağıdaki basit önlemlerle rahatlama saÄŸlanabilir. Sık sık, az az besleme Beslenme sırasında sık sık gaz çıkarma Mümkün olduÄŸunca anne sütüyle besleme ( mamaların içerdiÄŸi inek sütü proteinine karşı alerji de, reflüye yol açar) Yatarken başın biraz yüksekte olması reflüyü azaltacaktır. Mama ile beslenen bebeklerde daha koyu kıvamlı özel mamalar denenebilir. Bu önlemlerle yanıt alınamazsa, önce ilaç tedavisi, çok nadiren de cerrahi tedavi gerekli olabilir.  ? Details...

DİL SEÇİMİ

English Arabic Bulgarian Croatian Czech Danish Dutch Finnish French German Greek Hindi Italian Japanese Korean Norwegian Polish Portuguese Romanian Russian Spanish Swedish Catalan Filipino Hebrew Indonesian Latvian Lithuanian Serbian Slovak Slovenian Ukrainian Vietnamese Albanian Estonian Galician Hungarian Maltese Thai Turkish

İSTATİSTİK

BUGÜN117
DÜN157
BU HAFTA117
BU AY7077
TOPLAM790932

(C) BilCELL
Karın Ağrısı

Karın ağrısı çocuklarda en sık görülen, anne babayı endişelendiren yakınmalardan biridir. Ani başlangıçlı ( akut ) veya uzun süreli ( kronik ) olabilir. Genellikle masum nedenlere bağlıysa da, bazen de zaman kaybetmeden müdahale edilmesi gereken ciddi hastalıklarla ortaya çıkabilir.

Karın Ağrısına Neden Olan Hastalıklar Nelerdir?
Akut Gastroenterit : Çocukta en sık karın ağrısı nedenlerinden biri rotavirüs gibi virüslerin veya bazı bakterilerin yol açtığı mide barsak enfeksiyonlarıdır. Karın ağrısıyla birlikte ishal, kusma, ateş görülür.

Apandisit : Çocukta önce göbek çevresinde başlayan karın ağrısı, saatler geçtikçe karnın sağ alt tarafına yerleşir. Çocuk bir şey yiyemez, kusmaya başlar. Yürüyemez, iki büklüm yatıp kalır.

Kabızlık: Çocuklarda sık görülen bir karın ağrısı nedenidir.

Gaz sancısı : Çocuk karında yer değiştiren keskin bir ağrı tarifler. Beraberinde kusma, ishal yoktur.

Gıda zehirlenmesi : Balık, tavuk, mayonez gibi şüpheli bir gıdanın alımından birkaç saat sonra karında kramp tarzı ağrılar, kusma, ardından da ishal başlar.

Barsak tıkanıklığı : Karın ağrısına yol açan acil durumlardan biridir. Şiddetli karın ağrısı, sarı- yeşil, safralı kusmalar olur. Çocuk gaz, gaita çıkaramaz.

Fonksiyonel karın ağrısı : Beraberinde ishal, kusma, kabızlık, kilo kaybı yoktur. Göbek çevresinde hafif bir ağrı tarifler. Tam nedeni bilinmemektedir. Çocuğa endişe veren, ilgi görmek istediği durumlarda ortaya çıkabilir.

İdrar Yolu Enfeksiyonu : Karnın alt tarafında ağrı, idrar yaparken acıma, sık idrara çıkma, ateş gibi bulgular görülür.

Ülser : Mide bölgesinde yanıcı bir ağrı olur. Yemek öncesi, sabah ve gece ağrı daha şiddetlidir. Kanlı gaita görülebilir. Ailede ülser öyküsünün oluşu tanıya yardımcıdır.

Hepatit : Karaciğer iltihabına genellikle virüsler neden olur. Çocukta halsizlik, bulantı, kusma, karnın sağ üst bölgesinde ağrı, sarılık görülür.

Jinekolojik nedenler : Genç kızlarda adet sancısı da sık görülen bir karın ağrısı nedenidir.

Karın Ağrısı Olan Çocuğa Yaklaşım Nasıl Olmalı?
Kendini iyi hissettiği pozisyonda yatıp dinlenmesine izin verin.
Yedirmeye çalışmayın. Eğer alabiliyorsa, az az sıvı almasını sağlayın.
Doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç vermeyin.
Doktora gitmeden karın aÄŸrısıyla birlikte olan bulguları ( ishal, kabızlık, ateÅŸ …gibi), aÄŸrının yerini, azaltan veya arttıran faktörleri not ederseniz tanı konmasına yardımcı olacağınızı unutmayın.
Fonksiyonel karın ağrısında da çocuğun rol yapmadığını, gerçekten ağrı hissettiğini bilin ve onu suçlamayın.
Karın Ağrısında Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekir?
Eğer karın ağrısı 12-24 saatte geçmiyorsa veya sık sık tekrarlıyorsa
Karın ağrısı, göbek çevresi dışında başka bir bölgedeyse ( Özellikle karnın sağ alt tarafında olan karın ağrılarında apandisit olasılığını göz ardı etmemek gerekir !)
Çocuğun genel durumu kötü görünüyorsa ( Anne baba kendi hislerine güvenip hareket etmeliler, kimse çocuğunuzu sizin kadar iyi tanıyamaz )
Uzamış kusma varsa ( 12-24 saati geçen kusmalar )
Sarı- yeşil, safralı kusmalar varsa
Kanlı kusma varsa
Kanlı ishal varsa
İdrar yapmada ağrı, sık idrara çıkma varsa çocuk doktoruna başvurmalısınız.
Doktor Ne Yapar?
Doktor çocuğu ayrıntılı bir muayeneden geçirir. Bazen muayene bulguları ve sizin verdiğiniz bilgiler tanıya ulaşmada yeterli olur. Bazen de karın filmi, ultrason, gaita incelemesi, idrar testi, bazı kan testlerinin görülmesi gerekebilir. Eğer, ilk muayenede karın bulguları belirgin değilse, doktor çocuğu takibe alıp birkaç saat içinde muayenesini tekrarlamak isteyebilir. Bazen de cerrahi bir nedenden şüphelenirse, çocuğu bir cerrahın da görmesi gerekebilir.
 

 
BilCELL Bilgisayar Ýletiþim - Bodrum Web Tasarým Bilgisayar Cep Telefonu Iphone Notebook Tamiri Satýþý Kampanyasý Bodrum Servis ve Servisi
Copyright © 2010 BilCELL.® All rights Reserved.